18 Şubat 2011 Cuma

Maç Öncesi: Eskişehirspor - Sivasspor


Geçtiğimiz hafta son şampiyondan bir puan alan Eskişehirspor yukarı sıraları zorlamak adına bu tip maçlarda puan kaybetmek istemiyor. Sivasspor ise iyi başladığı ikinci devrede dört maçta sadece bir puan alınca, düşme hattına geriledi ve artık her maç final niteliğinde.

Gol yollarında yaşadığı sıkıntıyı geçen hafta ön alana bir tane daha fazla adam koyarak gidermeye çalışan Bülent Uygun'un takımı, rakibe pozisyon vermeden yedikleri gol sonrası maçın kontrolü Bursaspor'a geçmişti. Onlarda iyi pozisyon alarak Eskişehirspor'a aradığı boşlukları vermemişti. Sivasspor ise Trabzonspor'a karşı oyun berabere iken dahi ciddi pozisyonlar vermiş, arkaya Burak'ın koşularını engelleyememişti. Bunun sonucunda da santra dönüşü gol yemişlerdi. Bu noktada Bursaspor'a karşı anlık hatalar yapan, Trabzonspor'a ciddi alanlar veren Sivasspor'un işi 90 dakika boyunca sıkı tutması gerekiyor. Yoksa ceza anında kesiliyor.

Bursaspor karşısında 4-2-3-1'den 4-1-4-1'e dönen Eskişehirspor'da Bülent Uygun'un bu taktiği devam ettirmesi mümkün gözüküyor ancak geçen hafta oynayan Burhan ve Batuhan bugün cezalı olacak. Sivasspor ise son iki maçında ( Bursaspor - Trabzonspor ) sahaya aynı şekilde dizildi ve Mehmet Yıldız'dan kenar adamı olarak faydalandı.

Sezonun ikinci devresine iyi başlayan ancak istediği puanları alamayan Sivasspor'un bugün puan alabilmesi için savunma hatalarından arınmış olmaları gerekiyor. Yoksa Eskişehirspor'da bunları çok iyi değerlendirebilecek isimler mevcut ve bunu da en iyi Rıza Çalımbay biliyordur. Bucaspor'un önce Galatasaray deplasmanına, ardından içeride Bursaspor'u ağırlayacağı haftalarda alacağı puan veya puanlar Sivasspor'u tekrar Bucaspor'un  üstüne taşıyabilir. Ama ben seyircisi önünde yenilmeyen Eskişehirspor'un bugün de yenilmeyeceğini ve tek farkla kazanacağını düşünüyorum.

Maç Öncesi Notlar;

- Sivasspor teknik direktörü Rıza Çalımbay sezona Eskişehirspor'da başlarken, Bülent Uygun'da bir zamanlar şampiyonluğa yürüdüğü takımına karşı görev yapacak.

- Bülent Uygun ile birlikte yükselişe geçen Eskişehirspor sahasında hiç kaybetmezken, 4 galibiyet 3 beraberlik aldı.

- Bu sezon deplasmanda hiç galibiyeti olmayan Sivasspor, Rıza Çalımbay ile çıktığı 7 maçta sadece 2 puan alabildi.

- Sivasspor'un son dış saha galibiyeti 19 Aralık 2009'da Ankaragücü'ne karşı elde ettiği 3-2'lik skordu.

- İki takım daha önce 5 kez karşı karşıya geldi. 2'sini Sivasspor kazanırken, 3 karşılaşma beraberlikle bitti.

13 Şubat 2011 Pazar

Eskişehirspor 1-1 Bursaspor


Skor ve fazla adam üstünlüğüne rağmen sahadan üç puan ile ayrılamayan Bursaspor, şimdi ikincilik koltuğunu kaybetmemek için yarın Fenerbahçe'nin galip gelmemesini beklemeye koyuldu. Eskişehirspor ise Bülent Uygun ile iç sahada kaybetmemeye devam ediyor. Seri 7 maça çıktı.


Eskişehirspor'da, Galatasaray maçında cezası nedeniyle oynayamayan Sezer Öztürk ve o maçta tercih edilmeyen Tello, Alper'in önünde bir ikili oluşturdu. Sahada olmayan isimler ise Bülent Ertuğrul ile Pele'ydi. Bülent hocanın bir diğer değişikliği de Ümit Karan - Batuhan tercihiydi ancak genç futbolcu hocasının ve taraftarlarının yüzünü güldüremedi. Üç değişiklik ile birlikte oyun formatını da değiştiren Bülent Uygun, sahaya 4-1-4-1 dizilişiyle yayılmayı tercih etti. Ertuğrul Sağlam'da Sivasspor önünde kazanan takımdan 4 ismi değiştirdi. Hüseyin - Ergic - Insua ve Altidore forma giyerken, Swenson - Bekir Ozan - Batalla ve Sercan sahada olmayan isimlerdi. Eskişehirspor'a benzer diziliş tercih eden Bursaspor, gelen gol ile birlikte bunu değiştirdi.

Gol İle Değişen Oyun

Sahaya çıkan kadroyla üç puanı istediğini gösteren Bülent Uygun'un takımı, maça da bu doğrultuda başladı ve oyunun başında Sezgin - Volkan katılımlarıyla iki kanadı da etkili kullanmaya çalıştı. Önlerinde görev yapan Burhan - Erkan'ın içe koşularını tamamlayan bu ikilinin ortaları ise Bursaspor'lular tarafından karşılandı. Kanatları kullanmanın yanında göbekten de Tello ve Sezer'i rakip ceza sahasına sokmak isteyen Eskişehirspor, bu çok yönlü oyunuyla oyunu yediği gole kadar rakip alanda oynadı. Sezer ile bir topu direkten döndü. Eskişehirspor'un ileride çok adamla bulunması, top Bursa'ya geçtiğinde yaptıkları etkili pres ile kendi adlarına arkada da tehlike yaratmıyordu.

Her şey Eskişehirspor'un istediği gibi giderken Altidore - Miller ikilisi ile boşluk bulmaya çalışan Bursaspor, dönen topu uzaklaştıramayan Sezgin'in Ergic'e ikramından müthiş bir gol buluyor, beklenmeyen taraftan gelen bu gol maçında seyrini değiştiriyordu. Skor üstünlüğünü eline alan Bursaspor oyunu geride, daha fazla kişiyle karşılamaya başlıyordu. Maçın başında Insua'nın yanında gözüken Ergic'te böylelikle Hüseyin'in yanına geçti. Bulunduğu alanı savunmayı iyi başaran takımlardan olan Bursaspor, ilk devrenin geri kalanında da bunu yaptı. İstediği skor ile, soyunma odasına gitti. İlk kez forma giyen Altidore'un geçen hafta Sercan'ın rolünde sahada oynadığını ve bundan sonra farklı bir düzene gitmedikleri halde burada oynayacağını da bugün gördük. Kendisinin pek etkili olamadığını da ekleyelim.


Kırmızı Kart'ın Oyuna Etkisi

İkinci devre taraftarının yoğun desteğiyle oyunu yine rakip alana yıkan Eskişehirspor, bir çok kez Batuhan'ın uzun boyundan yararlanmak için topu ceza sahasına havalandırdı. Fakat Tello'nun Ivankov ve ardından direğe çarpan top dışında Bursaspor savunmasının bu konuda hatasız oyunu Eskişehirspor'a aradıkları pozisyonu vermedi. Golde büyük hatası olan Sezgin'in yerine çok yönlü Serdar'ı koyan Bülent Uygun, Sezer'i biraz daha geriye çekerek Ümit Karan'ı da Batuhan'ın yanına almayı tercih etti. Ertuğrul Sağlam ise hücumu bir köşeye bırakıp, maçı 1-0'a bağlamayı düşünen takımına Batalla takviyesi yaptı. Değişikliklerin ardından kısa sürede topa daha çok sahip olan Bursaspor'un, Batuhan'ın gereksiz hareketi sonrası kırmızı kartı görmesiyle üç puanı aldığı düşünüldü. Tıpkı dün Bucaspor'un, Konyaspor karşısında olduğu gibi. Ancak Eskişehirspor'un değişen oyun anlayışı ve penaltı getirisi maçın hikayesini tamamen değiştirdi.

Oyun 11-11 oynanırken sağ bek oynayan Serdar Özbayraktar, Bülent Uygun tarafından forvet arkasına yollandı. Takım bu anlarda sağ beksiz oynadı. Puan için riski alan ve Batuhan'ın atılmasının ardından topu yere daha fazla indiren Eskişehirspor, Diego'nun oyuna katılımı ve arkaya adam kaçırma ile penaltı kazandı. Geçen hafta ofsaytı bozan Ziya'nın bir benzerini de bugün Mustafa Keçeli cephesinde yaşadık. Penaltının gole çevrilmesinin ardından Serdar ise sağ bek bölgesine geri döndü.


Karşı Tribün Önündeki Boşluk

Eskişehirspor'un eşitlik golünden kısa bir süre sonra oyundan atılan Ozan İpek ile de Bursaspor'un oluşturacağı baskı fazla adam üstünlüğü kaybedilince ortadan kalktı. Bu anlarda üç oyuncu değişikliğini yapan Bursaspor, Ozan'ın oyun dışı kalmasıyla sol açıksız kaldı. Bülent Uygun'un buna karşı cevabı da Burhan - Doğa değişikliğiyle orta sahaya takviye ve sağ bek Serdar'ın önünü açarak Mustafa ile bire bir kalması oldu. Bu değişimin ardından serbest rol verdiği Alper'in Ümit Karan'a al da at dediği pas ve kendi hazırlayıp dışarı vurduğu pozisyonlarda Bülent hocayı haklı çıkardı. Ancak sonucu değiştirmedi.

Üç puanı isteyen iki takım son anlarda karşılıklı pozisyonları harcayınca takımlar sahadan birer puanla ayrıldı. Bu sonucun ardından tribüne atılan Ertuğrul Sağlam'ın soyunma odasına gitmesi ile Bülent Uygun'un sıcakkanlılığı akıllarda kalan anlardan oldu.

Sivasspor 2-3 Trabzonspor


İkinci devrenin üç haftasını puan kayıplarıyla geçen Trabzonspor bu kez kazanarak üzerindeki kara bulutları dağıtırken, liderliğini de sürdürdü. Sivasspor ise yine kaybetti ve Bucaspor'un kazanmasıyla düşme hattına gerilemiş oldu.


Lider, geçtiğimiz iki hafta gol atamayan ön alan hattıyla maça çıkmayı tercih ederken, geride cezalı olan Giray ve Cale'nin yerine Mustafa ve yeni transfer Piotr tercih edildi. Bu sezon sahneye çıkan Mustafa'nın her geçen gün daha iyiye gittiğini görüyoruz. Böyle devam etmesi ligimize önemli bir stoper kazandıracaktır. Ferhat'ın yakaladığı şansları iyi kullanamadığını maç öncesi yazımızda belirtmiştik, bu anlamda Piotr'un oynaması tam isabet oldu. Maç içerisinde gayet iyi oynadığını ve görevini yerine getirdiğini de söyleyebiliriz. Rıza Çalımbay ise Bursaspor deplasmanında sahaya sürdüğü kadroyu tercih ederek değişikliğe gitmedi.

Erken Gelen Gol 

Daha maçın ilk dakikalarında Sivasspor'un sol köşeden Kamil Grosicki ile ortaya açtığı topun Engin Baytar ile buluşması sonucu Trabzonspor rakibini eksik yakaladı ve Jaja ile cezayı kesti. Sivasspor'un golü erken yemesiyle birlikte planlar değişti, geçen hafta Grosicki'nin arkasında oynayan Ziya'nın pek ileri çıkmaması bugün tersine döndü. Oyunu rakip alana yıkan Sivasspor pozisyon aradı, topa aniden hareket kazandırarak topu açtı. Bunun sonucunda sağdan başlayıp solda biten atakta Kamil Grosicki ile, soldan başlayıp sağda biten atakta Uğur Kavuk ile gol aradılar. Bursaspor'a karşı sağda oynayan Mehmet Yıldız, Ziya'ya koridor açmak amacıyla maçın bir bölümünde sola, Kamil sağ tarafa geçti. Sonuç vermese bile Rıza hocanın son haftalarda değişikliklerini izlemek büyük zevk. Erman Kılıç'ın iki haftadır orta sahanın ortasında oynadığını da burada hatırlatmakta fayda var.

Engin Baytar - Burak Yılmaz ve Kaptan

Sivasspor'un çok adamla gittiği bu anlarda sahada Trabzonspor'un tam anlamıyla istediği oyun olmasına rağmen kolay kaybedilen toplar tehlikelerin büyümesini engelliyordu. İstenilen pas trafikleri kurulamamasına rağmen yakalanan net fırsatlar ise harcanıyordu. Bunlardan ikisinde Engin'in tercihleri Burak'ı kızdırıyor, Engin'de oyundan çıkmak istiyordu! Engin Baytar'ın küstüm, oynamıyorum tribi atması küçükken oynadığımız mahalle maçlarını hatırlattı. Burada ne olursa olsun, Engin net pası atmamış veya Burak ne söylemiş olayına girmeden Engin Baytar'ın yapmış olduğu hareketler yanlıştı. Formasını Sivas'lı bir yedek oyuncuya verip soyunma odasına gitmesi ise komedi. Her geçen gün akıllanmasını beklediğimiz Engin Baytar'dan böyle hareketler görmek üzücü. İşin bu kısmını ''yine'' Şenol Güneş'e bırakalım. Bu olaylar yaşanırken sahada, Trabzonspor'un kaptanlık pazubandını takan Umut Bulut'u ise ne Burak Yılmaz'ın yanında, ne de Engin Baytar'ın yanında göremedik. Yine maç esnasında yaşanılan olaylarda göremediğimiz gibi. Kaptanlık pazubandını takıyoruz, bitti değil. Bunun saha içinde gereklilikleri var. Bugün bunu da sahaya yansıtan Selçuk İnan oldu. Hep arkadaşlarının yanında, her olayın içindeydi. Pazuband olmasa kaptanı Selçuk zannederdik!


İkinci Devre

Sivasspor'un devre arası transferlerinden biri olan ve kısa süre içerisinde adından sıkça söz ettiren Kamil Grosicki'nin hücumdaki etkinliği Sivasspor'u ligde tutma adına en önemli silahlardan birisi olarak gözüküyor. Hızlı kullanılan serbest vuruş sonrası Kamil'in sol çaprazdan vurduğu şut ve Colman'a çarpan top ile skor eşitlendi. Bu dakikadan sonra takımını yine geri çekmeyen Rıza Çalımbay ise Trabzonspor'un ekmeğine yağ sürerek arkaya adam kaçırma yoluyla gol bulmasına yardımcı oldu. Serkan Balcı'nın Q7'yi andıran pasıyla hareketlenen Burak Yılmaz'ın da ligde açık alanda çok zor yakalanabileceğini gördük. Fiziği ve hava hakimiyetiyle çok önemli bir silah ve Şenol Güneş'in kendisinden yararlandığını görmek Türk Futbolu adına olumlu bir kazanç. Umut Bulut'un formsuz olduğu bu günlerde, en ileri uçta oynayabilecek özellikleri de kendisinde mevcut bulunuyor. Bugün attığı iki golde bu bölgede oynarken geldi. Çok yönlülüğüyle şampiyonluğa yürüyen Trabzonspor'a çok ciddi yarar sağladığını söylemek mümkün.

2-1 öne geçtikten sonra skoru yine koruyamayan Trabzonspor'un yediği golde Kamil Grosicki'nin soldan getirdiği topun altını çizmek lazım. Aynı zamanda bugün iyi oynayan Kadir'in golden önce orta sahada top ile kurduğu iletişim, golün ilk habercisiydi. Maçta kötü oynayan Mehmet Yıldız'ın yerine oyuna dahil olan Kamanan'ın golüyle sevinen Sivasspor'luların sevinci ise uzun sürmedi. Santradan sonra yapılan iki pas ve Burak Yılmaz'ın vuruşu skoru belirleyen an oldu.

Alanzinho'nun Kullanılma Şekli

Geldiği günden beri güçsüz fiziğiyle sıkça adından söz ettiren Alanzinho'nun skor Trabzonspor'un lehine gelişmezken pek katkısını göremedik. Yeni isimlere ve değişik taktiklere yönelebilecek Şenol Güneş'in ilk sarıldığı silahı doğru bulmuyor, bir sonuç verdiğini de hatırlamıyorum. Bunun yerine forvet Brozek'i oyuna alıp, Umut'u kanatlardan birine çekmek gibi değişik alternatifler konuşulabilir. Önümüzdeki dönemde bu konuda değişimler görmek Trabzonspor'un yararına olacaktır.

Kaybedilen puanların ardından oyundan çok üç puanın önemli olduğu bir virajı geçti Trabzonspor. Artık üst üstte puan kaybeden takım değiller ve o baskının oyuncuların üzerinden kalkması performans olarak geri dönecektir.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Bucaspor 3-2 Konyaspor


Günün ilk maçında alt sıraları yakından ilgilendiren karşılaşma bir hayli ilginç ve çekişmeli geçerken, kazanan taraf dün beklediğimiz gibi Bucaspor oldu. Bu sonucun ardından biraz olsun nefes alan Bucaspor, Galatasaray ve Bursaspor maçları öncesinde de önemli bir virajı geçmeyi başardı. Sivasspor'un kendi sahasında lidere kaybetmesinden sonra da düşme hattından şimdilik sıyrılan taraf Bucaspor oldu.

Kasımpaşa ve Gençlerbirliği'ne karşı aynı kadrolarla sahaya çıkan Samet Aybaba, Konyaspor'a karşı Beşiktaş'tan kiraladıkları Samet Bülbül'ü kenara alarak Erkan Taşkıran'ı tercih etti. Bu tercihle gelen değişimde, Erkan'ın sola geçip Mendy'in sağda başlamasıyla sahaya yansıdı. Ziya Doğan ise takımının kötü sonuçlarının ardından geçen hafta Gaziantepspor kadrosundan 6 ismi değiştirdi. Değişen görevlerle birlikte geçen hafta oynadığı bölgede maça başlayan oyuncu sayısı ise sadece 3'tü.

Musa Aydın'ın Yükselen Form Grafiği

Samet Aybaba'nın yavaş yavaş takımdan istediğini alması ve takımında ne yapmak istediğini bilmesi kuşkusuz Musa Aydın'ın artan form grafiğinde önemli bir yer işgal ediyor. Beşiktaş maçında takımının tek golünü atan ve Kasımpaşa'ya karşı 2 gol 1 asist ile maçın kahramanı olan Musa, bugünde oyununu bir golle süslendirdi. Maç içinde zorunlu olarak değişen göreviyle birlikte de sahada savunma görevini başarıyla yaptı. Samet Aybaba'nın Musa'dan beklentisi top rakipteyken oyuna direnç koyması ve top kendilerindeyken rakip defansın arkasına sarkması. Bir ara dibi gören Musa Aydın'ın şuan Sivasspor'da ortaya koyduğu performansa yaklaştığını görebiliriz.

Pas Yapma İsteği

Bucaspor'un maç başlamasıyla net olarak sahaya yansıtmak istediği yerden, bekleri de oyuna katarak bol pas yapma isteği ev sahibini bir adım öne itti. Sağdan Kamil'in, soldan Mulemo'un katıldığı ataklarda yapılmak istenen üçgenlerden sonuç alamayan Bucaspor, orta sahada kapılan bir top ardından iki net pasta bulduğu pozisyon tabelaya yansıdı. Skorda geriye düşen Konyaspor'un duran top dışında tehlike girişiminin olmaması Bucaspor adına büyük avantaj olmasına rağmen Bucaspor'un 22.dakika da bir kişi eksilmesi bütün oyun planlarını değiştirdi.

Bu dakikadan sonra eksilen Bucaspor'da Samet Aybaba Beto'yu kenara alarak stoper oyuna dahil etti. Oyuna sağ tarafta başlayan Mendy ileri uca geçerken, Musa Aydın onun boşalttığı alana geçti. Bu değişikliklerle Mendy'nin gücünden ve hızından yararlanmak isteyen Bucaspor, 10-11 ortaya konan mücadele ile gayet göz doldurdu.

Ziya Doğan ve Hamleleri

Geçtiğimiz haftadan farklı bir şekilde sahaya çıkan, kanatları kullanmak isteyen Konyaspor 11-11 ve 10-11 kısımlarında sergilediği performansla bir kez daha hayal kırıklığı yarattı. Bu sezon takımı ileriye taşıyan nadir oyunculardan olan Peter Grajcar'ın takıma dönmesiyle sağ kulvar bu oyuncuya emanet edilirken, sol tarafta Montona maça başladı. Oyun içerisinde rakibin eksik kalmasıyla değişik hamlelere giden Ziya hoca'nın Barbaros'u sola alırken ise ne düşündüğünü gerçekten merak ediyorum? İlk devre kanatları istediği gibi kullanamaya Konyaspor, sadece duran toptan gol pozisyonuna girdi. Bunda da Erdinç topsuz alanda rakibine faul yaparak, Musa Çağıran'ın golünü engelledi.

Devre arasında takıma kenardan müdahale eden Ziya Doğan Montona ve Basem yerine Tazemeta ve Adnan'ı oyuna koydu. Bu değişikliklerin ardından ikinci devrenin ilk maçındaki dizilimine dönen Konyaspor forveti ikilerken, maça sağ tarafta başlayan Hakan - Peter ikilisini sola aldı. Sağ tarafı Adnan ve Ertuğrul'a emanet etti. Ancak bu değişikliklerle de sonuca gidemeyen Konyaspor, dakikalar geçerken oyuna bir türlü çözüm bulamadı.

Erdinç'in Olumlu ve Olumsuz Etkisi

İlk devre takımının golüne engel olan Erdinç, ikinci devrenin 15.dakikasında da bir dakika önce etkili koşu yapan ancak pası isabet ettiremeyen Erkan Taşkıran'ı yere düşürerek penaltı yaptırdı ve oyundan atıldı. Penaltıyı Leko gole çevirirken maçın bittiğini düşünüyordum. Bucaspor'lu oyuncularda benim gibi düşünüyor olmalı ki, bir anlık konsantrasyon kaybıyla maç başından beri vermedikleri boşluğu sol taraftan topu getiren Hakan'ın ters ayakla ortasında verdiler ve Robak Konyaspor'un 5 haftalık gol orucunu bozdu. Bu golden 6 dakika sonra aynı golün bir kopyasını daha bulan Konyaspor, 10-11 gidecek mücadele de bulamayacağı eşitliği bularak puana dahil oldu. Böylelikle Erdinç'te takımına kenardayken bir güzellik yaptı.


Bucaspor'dan Konyaspor'a, Konyaspor'dan Bucaspor'a Giden Oyun

Sağ tarafta verilen iki açığın ardından Kamil - Musa'yı sırayla dışarı çıkaran Samet Aybaba, Serkan - Sercan ikilisini oyuna dahil etti. 10-10 ve ortaya gelen oyun ardından yapılacak hataların telafisinin olmadığı dakikalara gidilecekken Gökhan Emreciksin'in ortasında Robak yine uygun pozisyonda kafayı vurdu. Bu kez başarılı olan kaleci Londak maçın hikayesini de değiştirmiş oldu. Üçüncü gole çok yaklaşan Konyaspor, ilk golde olduğu gibi kaybettiği top ardından Leko'nun kendi ceza sahasından koşusuna izin verdi, kendisini karşılamadı. Leko'da tam köşeye topu atarak maçın skorunu ilan etti.

Bu golün ardından artık akıllanan Bucaspor geride konsantrasyonunu bozmazken, Konyaspor'da Ertuğrul'un da atılmasıyla üç puana ulaşan taraf oldu ve bu hafta 9 puanı hanesine yazdırdı. Buca Arena'da 2'de 2 yapan Bucaspor, bu oyun prensibiyle ilerisi için umut verirken rakibi Konyaspor 2-0'dan geri dönmesine rağmen geçen haftalarda ortaya koyduğu 11-11 ve bugün 11-10 performanslarıyla düşmeye yakın ikinci takım görüntüsünden kurtulamadılar.

Lider İçin Kritik Viraj


İlk devreyi en yakın rakibi Bursaspor'un 5, Fenerbahçe'nin 9 puan önünde lider kapatan Trabzonspor için ikinci yarının ilk haftaları pek istediği gibi gitmedi. Üç haftada kaybedilen 7 puan Bursaspor ile Trabzonspor'u aynı puana getirirken, Fenerbahçe'de farkı 2 puana kadar indirdi. İkisi Avni Aker'de olmak üzere kaybedilen puan kayıplarının ardından Sivasspor maçının önemi bordo mavililer için bir kat daha artmış durumda.

Ersun Yanal döneminde zirve yarışına ortak olan ancak kolay puanlar kaybeden ( içeride Denizli - Konya - İBB ) Trabzonspor 7 maçta sadece 1 galibiyet alabilmiş, Sivasspor maçı öncesi iki galibiyet alarak Sivas'ta tamam ya da devam maçına çıkmıştı. O gün rakibin oyununa cevap veremeyen Trabzonspor sahadan 3-0 mağlubiyetle ayrılıp yeni bir yola doğru saptı. Ersun Yanal ile yollar ayrılırken, son hafta CL elemesi kaçtı ve sancılı bir dönem başladı. Ardından Şenol Güneş'in gelmesiyle yeniden yolunu bulan Trabzonspor için geçtiğimiz anıları hatırlatan bir Sivasspor maçı gelmiş bulunuyor. Avni Aker'de yine kolay puanlar kaybedilirken ( Ankaragücü - Antalya ) deplasmanda Fenerbahçe'ye mağlup olundu. Bu anlamda Trabzonspor için önemli bir eşik Sivasspor deplasmanı. Puan kaybı durumunda tablo olarak bir şey kaybedilmeyecek ancak dört haftada gelen dört maçlık puan kaybı psikolojik olarak Trabzonspor'u oldukça yaralayacak.


2010 yılında hedef maç kaybetmeyen Trabzonspor bu dönemde biri yedeklerle çıktığı maçta iki maç kaybetti, Kadıköy'de rakibinin oyununu sadece izledi. Gökhan Gönül - Mehmet Topuz, Andre Santos - Dia kanatlarına cevap veremedi. Orta sahada da Selçuk ve Colman kilitlenince erken kopan bir maç oldu. Bu puan kaybının ardından gelen Antalya beraberliğini de psikolojik bir etki olarak gösterebiliriz. İşlerin daha kötüye gitmemesi için bugün Sivasspor deplasmanından gelecek üç puan çok önemli. Trabzonspor'u hayata bağlayacak bu üç puan, yarışta kendilerini yine iddaalı bir konuma getirecektir.


Savunmada sakat ve cezalıların çok olduğu Trabzonspor'da bugün tercih edilen isimler Mustafa - Glowacki ikilisi olacak. Yine sakat ve cezalıların olduğu Beşiktaş maçında forma şansı bulan Mustafa Yumlu, o günden sonra gösterdiği performansla oldukça güven verdi. Yaptığı soğukkanlı hamlelerin yanında, topu oyuna sokması kendisi adına büyük avantaj ve Milli takım içinde önümüzdeki senelerde önemli bir alternatif olmaya doğru gidiyor. Cale'nin yerine tercih edilen isim Ferhat diye konuşuluyor ancak Piotr'da bu bölgede forma şansı bulabilir. Polonya'da takımının geri dörtlüsünde başarılı bir performans sergilemişti ve Ferhat'ın yakaladığı şansları iyi kullandığını söylemek zor.

Türkiye'de dizilişlerde önemli bir yer tutan ön libero tabirini çoğu kez ortadan kaldıran Şenol Güneş, Selçuk - Colman ve Engin üçlüsünün ikisini orta göbekte oynatabiliyor. Bu anlamda Selçuk'u daha derinde kullanan Şenol hoca, dün Gaziantepspor yazısında belirttiğimiz ikinci orta saha oyuncusundan alınamayan ofans desteğini yeterli biçimde alıyor. Uzak forvet olarak Burak'tan da ciddi bir destek alan Trabzonspor, bu taktiği genel olarak en iyi uygulayan takım görünümünde.

Blogun açılış yazısı olan Sivasspor ve mücadelesi karşısında Trabzonspor'un işi kolay olmayacak ancak deplasmanda daha rahat oynayan liderin bu maçı kayıpsız geçip liderliğini sürdüreceğini düşünüyorum.

Eksikler:

Trabzonspor: Giray - Tayfun Cora ve Cale ( cezalı ) , Egemen ( sakat )
Sivasspor: Abdurrahman ve Ivanovs ( sakat )

11 Şubat 2011 Cuma

Maç Öncesi: Bucaspor - Konyaspor


Ligin alt sıralarını ilgilendiren maçta kazanan tarafın önemli bir adım atmış olacağı gerçek ancak kaybeden için Bucaspor basın sözcüsü Timur Yaykıran'ın söylediği şansın mucizelere kalmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Böyle bir söylemle oluşturulan gereksiz stresin geri dönüşümü kötü bir sonuçta Bucaspor için iyi olmayacaktır. Kaldı ki eşit puanda olan iki takımın mücadelesinin olduğu gün, bir puan üstlerindeki Sivasspor'un rakibi de lider Trabzonspor.

Geçen sezon Bucaspor adını süper lige yazdırırken, bunda büyük bir rol oynayan Buca Arena'ya Kasımpaşa maçıyla dönen İzmir ekibi muhteşem bir geri dönüş yapmıştı. İngiltere'nin küçük stadlarını andıran Buca Arena'da oynanan her maç Bucaspor için büyük bir şans olarak gözüküyor. Yarında Buca'da taraftarının önünde maça bir adım önde başlayacaklar.

İki takımda devre arasını bol bol takviye yaparak geçirdi. Kadrosunun önemli bir kısmını değiştiren Konyaspor'u burada bir adım öne koyarsak, ikinci devre itibariyle ilk maçta yeni oyunculardan 5'ine, ikinci ve üçüncü maçta 8'ine forma şansı verdiklerini söyleyebiliriz. Bucaspor Beşiktaş'tan oyuncu kiralama yolunu seçerken gelen oyuncular Samet Bülbül ile Ali Kuçik oldu. Konyaspor ise Galatasaray'a yöneldi. Musa Çağıran, Emre Yüksektepe ve Mehmet Batdal gelen oyuncular. Bu isimlere iki takımda ilk maçlarda bolca fırsat verdi. Beşiktaş'lı ve Galatasaray'lılar bu iki takımın maçlarını sezon sonuna kadar artık farklı bir gözle izleyeceklerdir.


İkinci devreyi Beşiktaş deplasmanında açan Bucaspor, geride kurmadığı savunma hattı ve dirençsiz kalan orta sahasının kurbanı olarak farklı bir yenilgi almıştı ancak hemen akabinde Buca Arena'da kırılma maçını alarak güven ve moral kazandılar. Bu galibiyetin iyi oyun ve farklı skorla gelmesi sevinçleri daha da artırdı tabii. Sivasspor'da oynadığı oyuna geri dönen, rakip savunma arkasına bolca koşu yapan Musa'nın bunun meyvesini alarak maçı 2 gol 1 asist ile bitirdiğini de hatırlatalım. Bu galibiyetin en büyük kazanımı kesinlikle lige tutunacaklarına daha güçlü bir şekilde inanmaları oldu. Ardından kalecinin bireysel hatasından gelen ve kaybedilen Gençlerbirliği maçı önemliydi ancak Bucaspor'un önünde uzun bir yol var. Yarın kazanmaları önemli.

Beşiktaş ve Kasımpaşa'ya karşı izlediğim Bucaspor'un Kasımpaşa maçını ölçü alırsak, hızlı atak yapma düşüncesinde olduklarını söyleyebiliriz. O maçta kanatlarda ters ayaklı oyuncuları kullanan Samet Aybaba, sağ tarafta Samet Bülbül - sol tarafta Mendy. Forvet arkasında da hızlı koşularından faydalanmak istediği Musa Aydın'a görev verdi. Maçı izleyenler bu isteklerini fırtına gibi girdikleri maçta yaptıklarını hatırlayacaklardır. Peşi sıra harcanan pozisyonlar ve gelen goller futbol oynamak isteyen Bucaspor'un hak ettiği bir sonuçtu. Yarında yukarıda görselde gösterdiğim diziliş ve kadroya yakın bir Bucaspor bekliyorum.


Konyaspor'un ikinci devre açılış maçı ise Konya'da son şampiyona karşıydı. Burada beklentileri savunma anlamında karşılayan, ancak ofansif anlamda sınıfta kalan Konyaspor'un bundan sonraki maçları da buna paralel oldu. Es-Es deplasmanında duran toptan yenen bir gol ve Gaziantepspor karşısında eksik kalmanın dezavantajları takımı puandan etti. Ancak ortak noktalardan biri hücumda etkisiz bir Konyaspor olduğuydu. Robak'ı üç maçta da kullanan Ziya Doğan, üç maçta da Robak'ın yardımcılarını değiştirdi. Tazameta, Barbaros ve Mehmet Batdal'ı deneyen Ziya Doğan üç maçta da uyumlu bir takım ortaya çıkartamamanın sıkıntısını yaşadı. Savunmaya ve orta sahaya yapılan takviyeler görevlerini yerine getirmiş olmalarına rağmen Konyaspor'un ofansif sıkıntısı ileride çoğalamamak Ziya Doğan'ın çözmesi gereken en büyük sorun olarak göze çarpıyor.

Yarın alt sıraları ilgilendirecek bu önemli mücadelede iki takım adına da eksikler var. Deplasman takımı Konyaspor'da Zayatte kırmızı kart cezalısı ve Ziya Doğan'da geçen maç sonu hakemler hakkında konuştuğu için kulübede olmayacak. Mehmet Sedef ile Orkun Uşak ise sakat oyuncular. Bucaspor'da ise yeni transferlerden Ali Kuçik ve Kevin ile Orhan Ak sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyecek. Benim maç hakkındaki tahminim seyircisinin desteğiyle maça tempolu başlayacak Bucaspor'un sonuca gidip, üç puanı alacağı yönünde. Kazananın ikili averajda bir adım öne geçeceği maç, yarın saat 14.00'da.

Futbolun Gelişen Yüzü: Gaziantepspor


Sezona başlarken oluşturduğu kadroyla her Anadolu takımının elinde bulundurmak isteyeceği güçlü ve alternatifli bir kadroya sahip olan Gaziantepspor planlı ve programlı bir şekilde ilerlemeye devre arasında da devam ederek kadrosuna Wagner, Cenk Tosun, Muhammet Demir, Hürriyet Güçer (kiralık), Hakan Duyan Burton ve İbrahim Özgen gibi isimleri katarak adından sıkça söz ettirmeye devam etti. Genç oyunculara ilgi duymasıyla bilinen ve bu konuda oldukça başarılı olan Tolunay Kafkas'ın ara transferde aldığı oyuncularda bu yönleriyle dikkat çekiyor. Samsunspor'dan gelen İbrahim 90, İngiltere'de Liverpool alt yapısında oynayan Hakan ve Almanya'nın Frankfurt takımından gelen Cenk 91, Bursaspor'un altyapısından Türk futboluna atılan Muhammet Demir 92 doğumlu. Wagner ise 85 doğumlu zamanında Alex De Souza'dan sonra yeni Alex tanımlamasıyla Cruzeiro'da oynamış, Lokomotiv Moskova'dan gelen büyük bir oyuncu olarak ifade edilebilir.

Ligin kaliteli kadrolarından birini elinde bulundurmasına rağmen atılan gol sayılarına baktığımızda Gaziantepspor'un karnesinin pek başarılı olmadığını görüyoruz. Bu söylediğimizi sayısal olarak ifade edecek olursak ligin ilk devresi bittiğinde Gaziantepspor'un attığı gol sayısı 15, Buca ve Kasımpaşa'dan sonra ligin en az üçüncü golü atan takımın Gaziantepspor olduğunu gösteriyordu. Bununla ilgili olarak girilen pozisyon konusunda da oldukça sıkıntıları bulunuyor. Kasımpaşa deplasmanında Sosa'nın şapkadan tavşan çıkarmasını bekleyen ve bu golle maçı kazanan, Konyaspor deplasmanında rakibin 10 kişi kaldığı ana kadar pozisyonu bulunmayan Gaziantepspor için son lig maçlarından örnekler böyle verilebilir. Tolunay Kafkas'ın takımlarının hücum açısından zayıf, savunma açısından güçlü bir yapıda olduğu bilinen bir gerçek ancak mevcut kadronun oluşturduğu beklenti her iki konuda da Gaziantepspor'u başarılı kılabilecek potansiyele sahip.


Gaziantepspor, Tolunay hocanın benimsemiş olduğu ve kadroya en uygun olarak gözüken diziliş 4-2-3-1 ile sahaya yayılıyor. Futbolun üst kademe takımlarını başarıya götüren bu taktik aynı zamanda ligimizde Bursaspor'a da bir şampiyonluk olarak geri döndü. Bu dizilişte en çok dikkat çeken nokta uzak forvetin etkinliği ve fark yaratması. Oyunun akışı esnasında yaratılan boş alanlar ve uzak forvet olarak oynayan oyuncunun buraları doldurması doğru uygulandığı vakit izlenmeye değer. Bir diğer önemli nokta orta sahadaki 2'nin, 3'ten kopuk olmaması ve gerektiğinde buraları doldurabilmesi taktiğin işleyişi açısından hayati önem taşıyor. Gaziantepspor özeline geri dönersek, sorun da biraz buradan kaynaklanıyor. Bu bölgede oynayan ikiliden ( Orhan Gülle - Murat Ceylan , Zurita - Murat Ceylan veya takıma yeni katılan Hürriyet ) hücuma yeterli katkı gelmiyor. Birisi geride beklerken, diğerinin hücuma yapacağı katkı sınırlı kalıyor, yeterli olmuyor. Bu bölgede Orhan Gülle'yi derinde kullanabilecek Gaziantepspor'un ihtiyacı olan oyuncu Ernst tarzı bir tamamlayıcı. Oyunun iki tarafına yardım edebilecek bir oyuncu Gaziantepspor'a level atlatacaktır.


Kadronun geri kalanına dönecek olursak kalede müthiş bir zenginlik gözüküyor. Sezon başında gelen ve gösterdiği performansla ilk devrenin as takımında yer alabilecek işlere imza atan Karcemarskas'ın yanı sıra Mahmut ve Hakan Duyan gibi potansiyelli alternatifler Tolunay hocanın yüzünü güldürmeye yeterli. Savunmanın bek kısmında Elyasa - Serdar Kurtuluş - Ivan ve Şenol Can gibi ligimiz için gayet iyi isimler görüyoruz. Performansıyla milli takıma çağırılan Emre Güngör, hızıyla ve gücüyle ilk devre tam puan alan Dany ile tecrübesiyle Yalçın genç oyuncuların önünde stoper için göz dolduran isimler.

10 numara bölgesinde sıkça Jorginho'ya şans veren ancak istediği verimi alamayan Tolunay Kafkas'ın elinde artık Wagner gibi bir alternatif var ve ondan Tabata'nın gösterdiği form grafiğini beklemek yanlış olmaz.Takıma, şehire ve lige alışmasının ardından kendisinden beklentim oldukça yüksek. Bu bölgeden verim almaya başlayan bir Gaziantepspor arka ikilinin desteği gelmese dahi Konyaspor, Kasımpaşa maçlarını açabilecek konuma gelebilir. İleri ucun kanatlarında oynayabilecek Popov, Sosa ve 5 gollü Olcan Adın için ise ayrı ayrı yazı kaleme alınabilecek oyuncular. Devre arası yapılan takviyelerin ardından santrafor bölgesi de alternatifli bir hale getirildi ve gelecek senelerin temeli atıldı. Burada şimdilik dikkatlerimizi çeken isim Cenk Tosun. Gayet düzgün bir fiziğe sahip ve Galatasaray'a karşı oynadığı oyun ile kendisini almayan takımları şimdiden pişman etti.

Gol yollarında sorunları olan ancak görüldüğü gibi gayet kaliteli bir kadroya sahip olan Gaziantepspor'un bu sezon kadroyu iyice birbirine ısındırarak sene başı yapılacak 1-2 nokta takviyeyle üst sıraları zorlayacak konuma gelecektir. Bu bağlamda Gaziantepspor'un attığı ve atacağı adımları merakla takip ettiğimizi söyleyebiliriz.

Bülent Uygun'la Başlayan Yükseliş


Sezona kötü başlayan ve yedinci hafta sonunda galibiyetsiz 3 puanı bulunan Eskişehirspor'da Rıza Çalımbay'ın yerine Bülent Uygun'un gelmesinden sonra gözüken ciddi yükseliş istatistiklere de yansımış durumda. Yeni hocasıyla ligde 13 maça çıkan ve bu maçlarda 7 galibiyet, 4 beraberlik ve 2 mağlubiyet alan Eskişehirspor'un kalesinde gördüğü gol sayısı 12. Kadıköy ve TT Arena'da aldıkları mağlubiyetleri çıkarırsak bu sayı sadece 4 olarak gözüküyor. 11 maçta kalesinde 4 gol gören Eskişehirspor'un bu maçların 8'inde gol yemediğini de ilave edelim.

Geliş biçimini es geçerek sadece oyuna ve alınan sonuçlara bakarak Bülent Uygun'un şimdilik beklenen katkıyı verdiğini görebiliriz. Nakavt olmak üzere olan bir takıma değneğini değdirerek ayağa kaldıran Bülent Uygun, devre arası transfer yapmamayı tercih etti. Buna kendi içinde bir çözüm bularak ilk devre istenen performansı veremeyen Pele'yi kamp döneminden geçirdi ve Bülent Uygun'un ilk maçı olan Belediye ve Fenerbahçe maçları dışında ilk devre bir daha ilk 11 yüzü göremeyen Pele, ikinci devre oynanan üç maçta da ilk 11 başlayarak Bülent Uygun için yeni bir transfer oldu. Eskişehirspor, Sezer Öztürk ve Sezgin Coşkun'un takımda kalmasıyla da elindeki kadroyu muhafaza etti.


Bülent Uygun'un genel olarak tercih ettiği diziliş 4-2-3-1 ancak elinde esnekliği sağlayabilecek oyuncular bulunduğundan oynamalar yapabiliyor. Bunun bir örneğini Sezer Öztürk'ün cezalı olduğu Galatasaray maçında gördük. Sezer yerine tercih edilen isim, ilk devre Pele'nin yerine oynayan defansif bir orta saha Bülent Ertuğrul oldu. Maç içerisinde erken yenen gollerle bunun geri dönüşü sağlanamadı ancak Eskişehirspor'un genel olarak ne yapmak istediğini bilen bir takım olduğunu söyleyebiliriz. Hücum varyasyonları açısından zayıflar ancak bu da zamanla değişecek ve gelişecek bir durum. Yaptıkları savunma ve bu konudaki başarıları şimdilik yeterli güveni vermiş durumda.

Hocanın oynattığı sistem ile elindeki oyunculara bakacak olursak, sezon sonuna kadar Eskişehirspor için gayet yeterli bir kadro olduğunu görebiliriz. İşin savunma kısmında hem bek, hem stoper konusunda derinliğe sahip bir Eskişehirspor var. Bu derinlik defansif orta saha bölgesinde de gözüküyor. Örneğin ilk devre düzenli bir şekilde oynayan Bülent Ertuğrul şuan yedek oturmakta. Yerine form tutmuş Pele ve dikkatleri üzerine çeken U21 Alper Potuk var. Orta sahanın ofansif kısmında farklı meziyetlere sahip oyuncular mevcut ancak az önce ifade ettiğim gibi genel bir sorun var. Erkan Zengin ve Sezer Öztürk'ten gelecek bireysel katkılara kalmış durumdalar. Kendi sahalarında son oynadıkları Konyaspor maçında da bunun sıkıntısını yaşamış, son bölüme girerken ancak duran toptan gol yapabilmişti Eskişehirspor. O ana kadar kaleyi bulan şut olmaması da maç hakkında ufak bir fikir veriyordur mutlaka.

Eksikleri olmasına rağmen yapılan iyi işler şimdilik daha çok dikkat çekiyor ve geleceğe Eskişehirspor taraftarının umutla bakmasını sağlıyor. Yeni sezonda Bülent hocanın oluşturacağı ''kendi'' takımı ile futbol şehri Eskişehir'in birleşmesinden benim beklentim oldukça yüksek.

10 Şubat 2011 Perşembe

Puana Yansımayan Mücadele: Sivasspor



İkinci yarının başlamasıyla birlikte üç maça çıkan Sivasspor sahadan sadece 1 puanla ayrılmış olmasına rağmen ortaya koyduğu performans ile bundan daha fazlasını hak etti. TT Arena ve Bursa deplasmanlarında sonuca gidemeyen Sivasspor, bu hafta lideri ağırlayacak ve ilk üç hafta da alamadığı puanları hanesine yazdırmak için mücadele edecek. Konuyla ilgili olarak Sivasspor teknik direktörü Rıza Çalımbay'ın söylediği sözlerde; ''Bizi en çok memnun eden şey futbolcu arkadaşlarımızın gösterdiği gayret ve arzu. Şanssızlığımızı mutlaka bir gün kıracağız'' takımının performansından memnun olduğunu gösteriyor.


Takıma yeni katılan yabancılar ve bunun yanında oyun içinde yapılan değişiklikler ile ortaya konan mücadele Sivasspor'u şimdilik ilgi çekici bir yere koyuyor, maçlarından tat almamızı sağlıyor. Sivasspor, Galatasaray deplasmanında 4-4-1-1, Bursaspor deplasmanında değişen mevkiler ve 4-1-4-1 benzeri bir diziliş tercih etti. İki maçta 11'de başlayan oyunculardan 10 isim aynı olmasına rağmen görev farklılıkları kaleci ve arka dörtlü dışında takımın orta saha - ileri ucuna yansıdı. Mehmet Yıldız'ın kaleye en yakın oyuncu rolü ortadan kalktı, önce Pedriel orada oynadı ardından Eneramo. Mehmet ise Galatasaray'a karşı Pedriel'in arkasında, Bursaspor'a karşı sağ kenarda görev yaptı. Ama değişmeyen bir şey vardı. Hücumda topların ilk atıldığı ve üzerinden setler çizilen isim geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi yine Mehmet Yıldız'dı. Mehmet Yıldız'ın değişen bölgesiyle yeni transferlerden Grosicki'de ters tarafa, sol öne itildi. Bursa'da ikinci yarının hemen başında gelişen atakta kendini unutturarak golünü de attı. Top ile oldukça seri, Sivas hücumlarına farklılık getirebilecek bir isim. Polonya'lıların ligimizde göstermiş olduğu performans ona da pozitif bakmamızı sağlıyor. Oynadığı oyun ile de şimdilik yanıltmadı. Galatasaray maçında sol çizgide kullanılan Erman Kılıç ise Bursaspor'a karşı Trabzonspor'da zaman zaman Şenol Güneş'in Engin Baytar'ı kullandığı gibi orta sahanın ortasında kullanıldı. Kadir ile birlikte ataklara destek verdi. Rada ise her iki maçta da defansif orta saha olarak görev yaptı, şimdilik sert oyunuyla aklımda yer edindi. Kaleci Korcan ve geri dörtlü Uğur - Navratil - Hayrettin - Ziya her iki maçta da ilk 11 başlayan isimlerdi.

Galatasaray'a karşı benden iyi not alan Sivasspor, o maçta puana ulaşabilecek pozisyonları da çok uygun bir şekilde bulmuştu. Mehmet Yıldız'ın müsait pozisyonda kaleciyi geçemediği, dönüşünde Kamanan'ın Guizavari bir gol kaçırdığı ve Eneramo'nun direkten dönen topu maçın en net pozisyonlarındandı. Arada oynanan Antalya maçının hikayesi karlı zemin nedeniyle çok farklı. Ortada iki tarafa da gelip, giden bir maç vardı. Bir puan iki tarafı da üzmemiştir. Bursaspor önünde ise gayet iyi ve diri bir Sivasspor izledik. Bursaspor'a fazla alan bırakmayan, yardımlaşmayı üst düzeye çıkaran bir oyun vardı sahada. Ortada kalabalık, mücadele gücü yüksek Sivasspor hedeflediği puana çok yaklaştı ancak bu tip maçlarda yapılacak hatanın cezası hemen kesiliyor. İlk golde maçta verilen en önemli açığı Bursaspor sağ taraftan kullanmasını bildi. Son dakikalarda ise yapılan pozisyon hataları ( Hayrettin'in Ömer'i karşılaması ve Miller'ın boş kalması ile Ziya'nın hatalı duruşu ) Sivasspor'u puandan etti. Stoperi ileriye yollayan Ertuğrul Sağlam'ı ise bir kez daha sevindirdi.

Önümüzdeki rakip "yaralı" Trabzonspor. Ligde toplam 11 kez karşılaşan iki takımdan biri hükmen olmak üzere 5 kez galip ayrılan taraf Sivasspor. İki maç berabere biterken, üçü son üç maç olmak üzere dört maçı ise Trabzonspor kazandı. İlk yarıda rakibin plakasıyla sahadan mağlup ayrılan taraf Sivasspor'un birinci hedefi yine göbeği sağlam tutup, Selçuk ve Colman'a rahat hareket imkanı vermemek olmalı. Trabzonspor'un birinci ana silahını ( Selçuk ve Colman ) durdurabilen takımların puan alma şansı ciddi anlamda artıyor. Puana ihtiyacı olan Sivasspor ile hedefi mutlak 3 puan olan Trabzonspor'un maçı Cumartesi saat 16.00'da.